EV ALIRKEN ÇOK DİKKAT EDİN..ÇOCUKLARINIZI KORUYUN..
Kanser , sözcük olarak içimizi ürperten bir kelime, insanları sevdiklerinden yaşamdan kopartıp ölüm anlamını en çok çağrıştıran bir kelime..
Dileğimiz hiçbir kişinin ,ailenin ve toplumun lügatinde bu kelime olmasın ,duyulmasın.
Fakat sadece kanseri yok saymakla olmuyor , bazen gerçekten korunmak veya korumak gerekiyor, özelliklede çocuklarımızı.
Yemeden içmeye ,giyinmeden havaya ,toprağa kadar bir çok etken kanser ile yan yana gelebiliyor, bunlarında içinde ise en korkunçlarından ve sinsi ve tehlikelerinden biride enerji hatları , yani kısaca YÜKSEK GERİLİM olarak tabir edilen enerji nakil kablo ve direkleri.
Şehrin gözcüsüne gelen iki ihbarı değerlendirirken, bir başka ihbar dikkatimizi aynı yöne çekti, fakat bu ihbarların sonuncusunda kanımız dondu neredeyse,olmaz ,olamaz dedik ,yerinde tespit etmeyi isteyerek şikayet edilen bölgeye bizzat gittik.
İhbar edilen olayların ana mahalli ilimizin GÜNEY ÇEVRE YOLU da denilen ,yeni yapılan kapalı spor salonunda bulunduğu ,Hastane, Adliye ,Emniyet müdürlüğü gibi merkezlere de giden sonrada Ankara yoluna bağlanan yoldu.
Bu yol sadece Ankara yoluna bağlanmıyor, ayrıca Denizli ,Sıvaslı, Karahallı,Afyonun bazı ilçeleri gibi yerlerede bağlanan bir alan.
ŞİMDİ EKİBİMİZE GELEN İHBARLARI İNCELEYELİM.
BİRİNCİ İHBAR..Birinci ihbarda bu yolda çok fazla neredeyse gün aşırı Trafik denetim ekipleri ve radar olduğuydu .
Denetlenmenin yasal ve olağan bir şey oldugunu ve bunun normal olduğunu söylediğimizde ,ihbar ve şikayetde bulanan bir çok kişi, haklısınız denetim gerekli ama burası ,şehir içindeki yolları rahatlatmak için yapılmış bir yol ve Adliye ,Emniyet ve en önemlisi Hastane gibi çok önemli merkezlere gidiyor.
Hastaneye acil hasta yetiştiren birinin radara takılması veya çevirmeye yani polis kontrolünde ehliyet ruhsat kontrolünde zaman geçirmesi çok sıkıntılı ve riskli dediler.
Bu şikayeti yapanlardan bazıları acil hasta bildiriminde bulunduklarında kontroldeki polisin yardımcı oldugunu ve kontrolu hızlandırarak hızlı göndermeye yardımcı olduklarını teşekkür ederek not düştüler.
Fakat bu bölgedeki yolun asıl amaçlarından biri şehir içi trafigin rahatlatılması içindi, fakat bu durumda ,çevirme ve radardan dolayı Güney Çevre Yolunun trafigi çok yavaş akıyor ,
Radar, Çevirme, üstünede otobobillere bile saatde 60 km hız veriyorlar bu yüzden ya vatandaş radar ve çevirme ile uğraşmak istemiyor, onun için bu yolu kullanmıyor , yada mecbur kalırsa ,işlerine ,hastaneye vb yerlere geç kalıyor diyorlar.
Bu yolu kullananların çogunlugununda,Adliye personeli oldugunu söyleyenler , bu denetimlerin ve radarın bu yolda olmasının hem trafigi sıkıştırdıgını,hemde şehir içindeki trafigin buraya yönlenmesini etkiledigini söyleyerek ,
eger hastaneye acil giderken radara girerseniz, ceza iptali için sulh ceza hakimlerinde ugraşacaksınız ,yoksa cezanın iptali mümkün değil diyorlar.
Çift şeritli ve her şeritde en az iki aracın rahat yol aldıgı bu yolda 60 km hız sınırınıda, anlayamadıklarını söyleyenler , çevrede üst geçit vb yerler yok , yayaların risk durumu çok az ,hal böyle iken apalar gibi bir çevre yolunda gitmektense ,
şehir içindeki ana yoldan dilediginiz gibi ,hem daha kısa sürede ,hemde daha kısa menzilde gitmek işimize gelir diyorlar.
Bu durum ise şehir içi trafigi sıkıştırıyor ve bu yolun yapılmasındaki amaçlardan bir çogunuda anlamsız hale getiriyor diyorlar.
İletmek bizden deyip ,şehrin gözcüsü olarak bizzat bu yolda radarı ve çevirme ekiplerini gördügümüzüde belirtelim ,belkide bu denetim ve radar çok gereklidir, biz bunu bilmiyor olabiliriz, o zaman yetkililer bunu açıklamalı.
İKİNCİ İHBAR.. İkinci ihbar ise bu yolu kullanmak zorunda kalanlar yoldaki radar ve çevirmeden dolayı zaten sıkıntı yaşayıp zaman kaybı olduğunu söylerken, birde bu yoldaki trafik ışıklarının yeşil dalga olmadığınıda şikayet ettiler.
Yeşil dalga sistemi belli bir hızla gittiginizde, sürekli her ışıkda durmak zorunda kalmadığınız ,trafigi akışkan hale getiren, zamanı muhteşem ayarlanmış bir kavşak ışıklandırması oldugunu biliyoruz.
Bu yolu kullananlar polis veya radarla karşılaşmasalar bile ,bu yeşil dalga olmayan ışıklarla her kavsakda durmak ve kalkmak zorundalar.
Bu durumdan şikayet edenlerin bu yeşil dalga uygulamasının, basit bir iş oldugunu ama mutlaka, GÜNEY ÇEVRE YOLUNA gerekli oldugunu söylüyorlar.
Yeşil dalgayı kim yapıyor bilmiyoruz, fakat bu konu yetkililerce dikkate alınmalı ve gerekli ise yapılmalı.
Güney Çevre Yolunda yaptıgımız incelemede her kavşak ve trafik ışıklarında durmak zorunda kaldıgımızıda belirtmek istiyoruz ,bu durum hem yakıt, hem çevre kirligi ,hemde zaman kaybı yaratıyor.
ÜÇÜNCÜ İHBAR ..Üçüncü ihbar ise kanımızı dondurdu demiştik, ne birincideki gibi nede ikinci ihbardaki gibi tartışma veya olsa ne olur,olmasa ne olur durumnunu götürecek durumda değildi.
Üçüncü ihbarda olsa ne olur demek ,çocuklarımızdan, tüm ailemize ,kendimize, hatta evdeki evcil hayvanlara bile KANSER kelimesini ekleyecek bir olasılık.
Onun için olmaması çok daha iyi bir durum .
Hatta bu olasılıgı bile düşünmek insanın fevrini karartıyor.
Üçüncü ihbarımız ,Güney Çevre Yolunun üzerinde büyük bir bölümde bulunan, yüksek gerilim hatları ile ilgiliydi.
Yüksek Gerilim Hatlarının oldugu her yer ,tüm dünyada,Kanser kaynağı denilebilecek bir olasılık içeren bir yerlerdir ,ve bilim adamları bunlarlarla ilgili çok büyük araştırmalar yapmış ve halen devam eden çalışmalarda mevcuttur.
Güney Çevre Yolundaki,Yüksek gerilim hatlarının içinden, yüksek gerilim enerjisinin geçip geçmedigini bilmiyoruz , büyük ihtimal burdan enerji nakli yapılıyor çünkü bu hatlar kullanılmıyorsa ,neden orda duruyor, bu çok anlamsız olur.
Bu yüksek gerilim hatlarının içinden enerji geçtiği doğru ise orda bulunan herkes ,her kişi ,her çocuk ve her evcil hayvan bile ölüm riski yani KANSER riski ile katrşı karsıya gelebilir.
Kesin kanser oluyor demiyoruz,fakat olma ihtimalinin bile tüylerimizi diken diken ettigini söylüyoruz.
Tüm bilim adamları yüksek gerilimin kanser ile olumlu olmayan bir ilişkisini ve riski çok artırarabileceginin deneylerle doğrulandıgını söylüyorlar, bu durumun ispatlanması veya ispatlanmaması bile önemli değil, çünkü ya GERÇEKTEN YÜKSEK GERİLİM kanseri tetikiyor ve kanser yapıyorsa, bu riski kim göze alabilir .
KENDİSİNİN VEYA ÇOCUKLARININ ,SEVDİKLERİNİN ÖLÜM RİSKİNE RAĞMEN KİM BU YÜKSEK GERİLİME KORUMASIZ VE TEHLİKELİ MESAFELERDEKİ MESKENLERDE YAŞAYABİLİR.
Bu ihtimal çok korkunç olurdu ,bu nedenle güney çevre yolundaki yapılmış ve yapılmakta olan binalardan mesken alırken,bir degil iki defa düşünmek gerekir, çünkü hiçbir aile bu riski göze alamaz.
Çocuklarının kanser olma ,ihtimalini hiç kimse isteyemez.
Yüksek gerilim hatlarının 200 metre ilerisinde yaşayan çocuklarda, lösemi kanserinin yüksek gerilime 600 metreden daha uzakda yaşayan çocuklara göre yüzde 70 daha fazla görüldügü bilimsel yayınlarda yazılıyor.
Yani yüksek gerilim hatları çevresinde oturmak bulunmak vb durumlarda kanser riski çok ama çok yükseliyor.
İlimiz güney çevre yolunun olduğu yerlerde yüksek gerilim hatlarının binalara, evlere bu kadar yakın olması muhtemelen çok büyük riskler içeriyor olabilir.
Bu nedenle burlardan ev alırken çok daha dikkatli olmak ve çok daha araştırmak lazım.
Çünkü sadece çocuklarımızı değil ,evde yada meskende bulunan herkesin kanser riskini çok yükselttiği söylenen, yüksek gerilim hatları ile ilgili tartışmalar bitmeyecek gibi duruyor.
Peki bu tartışmaların binde bir bile doğru olması, çocuğumuzu ailemizi ve kendimizi riske atmak degilmidir.
Kim bu riski göze alabilir.
Konu ile ilgili sadece birkaç haberin linkini aşağıda sunuyoruz.
https://www.cnnturk.com/2005/saglik/06/03/yuksek.gerilim.hatlari.losemiye.yol.aciyor/101147.0/index.html
Güney çevre yolunda son hızla devam eden inşaatlar,ve bitmiş binalar, çok katlı ve çok daireli,çok katlı olması sebebiyle ,çok insan yaşıyor olması, endişe ve korkuları dahada tetikliyor.
Kim ne derse desin böyle tartışmalı bir durumda insan geriliyor ve korkuyor, çok daha dikkatli olmanın faydalı olduğunu düşünüyoruz.
Güney çevre yolu yani yeni yapılan kapalı spor salonu çevresindeki yüksek gerilim hatlarının bulunduğu yerlerde ,mesken sahibi olmak isteyenler lütfen çok daha araştırmacı olsunlar ,riskin yüzdelik düşlükleri bile çok büyük acılara sebeb polabilir, hele söz konusu çocuklarsa bir kez daha dikkatli olalım.
Tabiki herkes dilegi yerden yasal şartları olduğu takdirde, ev veya başkaca meskenler alabilir ,biz kimseye güney çevre yolundan bina ev almayın demiyoruz , yüksek gerilim hatlarını bulunduğu yerlerde kanser riski özelliklede çocuklarda lösemi kanserinin riskinin arttığını söyleyen çok ciddi bilimsel çalışma ve araştırmalar var diyoruz ve kamu menfaati kamu sağlığı için uyarı görevimizi gösteriyoruz . takdir sizlerde..
sadece bir örnek olarak bir bilimsel araştırmayı aşagıda sunuyoruz.
https://www.cnnturk.com/2005/saglik/06/03/yuksek.gerilim.hatlari.losemiye.yol.aciyor/101147.0/index.html
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre elektrik hatlarının 200 metre yakınında yaşayan çocukların lösemi hastalığına yakalanma şansı 600 metreden daha uzakta yaşayanlara göre yüzde 70 daha yüksek.
Tıp yayını British Medical Journal'da yayımlanan sonuçlar, yüksek gerilim hatlarına 200-600 metre mesafe yaşayan çocuklarda risk oranının yüzde 20 artış gösterdiğini ortaya çıkardı.
Bazı araştırmacılar, elektrik üretilmesi sırasında oluşan düşük frekanslı çekim alanlarının da kansere yol açabileceğini ileri sürdüler.
1962 ve 1995 yılları arasında doğan ve 9 bin 700'ü lösemili toplam 29 bin kanser hastası çocuk üzerinde yapılan araştırmada çok sayıda sağlıklı çocuk da kontrolden geçirildi ve veriler karşılaştırıldı.
Araştırmada, çocukların doğum zamanındaki ev adresleri ile en yakındaki yüksek gerilim hattı arasındaki mesafeler de ölçüldü.
Araştırmacılar, lösemili 64 çocuğun hatta 200 metre yakın mesafede, 258'inin ise 200-600 metre mesafede oturduğunu belirledi.