Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, oluşum şekli ve etkileri madde bağımlılığıyla benzer olan kumar bağımlılığı konusunda daha hassas olunması gerektiğini belirtti.
Uşak Yeşilay Danışmanlık Merkezi'ni (YEDAM) ziyaret eden Dinç, Şube Başkanı Feyza Güler ve kurum personeliyle bir araya geldi.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Dinç, Yeşilayın 104 yıldan beri bağımlılığa karşı büyük mücadele verdiğini söyledi.
Türkiye genelinde 120 şubeyle anaokulundan itibaren bütün yaş gruplarına yönelik önleme çalışmaları yaptıklarını anlatan Dinç, bağımlı kişiler için de 107 noktadaki Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'nde uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarıyla ücretsiz ve gizlilik esasına dayalı hizmet verdiklerini ifade etti.
Bu merkezlerde alkol, kumar, tütün, madde ve internetle ilişkili bağımlılıklar üzerine çalışmalar yaptıklarını aktaran Dinç, şöyle devam etti:
"Bu kadar kapsamlı hizmet veren dünyada başka bir model yok. Burada sunduğumuz hizmet esasında ülkemizin yüz akı olacak bir hizmettir. Herhangi bir şekilde bağımlı olan insanımız, kardeşimiz varsa hiç tereddüt etmeden, vakit geçirmeden merkezlerimize gelip destek alabilirler. Verdiğimiz hizmet ücretsiz bir hizmet. Hiçbir şekilde maddi bir beklentimiz yok. Yeter ki insanımız bağımsız olsun. Bu probleminden kurtulmuş olsun.
Aynı zamanda bu hizmeti veren arkadaşlarımız alanlarında uzmanlar. Bu konularla alakalı hususi eğitimler almış insanlar. Merkezlerimizde tamamen gizlilik esasına dayalı bir hizmet veriyoruz. Hiçbir şekilde tedavi sürecinde kayıt altına alma, onların karşısına çıkma gibi bir durum söz konusu olmaz."
- Kumar bağımlılığı başvurularında artış
Dinç, tüm dünyada bağımlılık çeşitlerinin arttığına dikkati çekerek, son zamanlarda Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'ne kumar bağımlılığı ile ilgili başvuranların sayısında da artış olduğunu ifade etti.
Kumarın çocuklar ve gençler arasında bir eğlence gibi gösterilmeye çalışıldığını vurgulayan Dinç, "Çocuklarımız bir oyun oynamak istiyor, kumarla ilgili bir reklam geliyor. Merak ediyor bakıyor, bir süre sonra ona kapılabiliyor. Ya da bir film seyretmek istiyor, çat diye reklam geliyor, oradan takılabiliyor." dedi.
Bağımlılık endüstrisinin kumarı bir kültür haline getirmeye çalıştığına işaret eden Dinç, "eğlencesine oynuyorum" yaklaşımıyla başlanan kumarın çok çabuk raydan çıkabildiği uyarısında bulundu.
Dinç, insanların kumarla ilgili hassasiyetinin madde bağımlılığı kadar yüksek olmadığına değinerek şunları kaydetti:
"Madde bağımlılığından çok korkuyorlar ama 'kumar o kadar problem değil' diyorlar. Hatta endüstri bunun adını değiştiriyor; 'şans oyunları' diyor, 'talih oyunları' diyor, başka başka şeyler diyor. Hepsi kumardır. Bu bir hastalık haline geldiğinde çok yıkıcı neticelere sebep oluyor. Hem psikolojik olarak yıpranma hem madde bağımlığındaki gibi vücuda, psikolojik yapıya, zihinsel yapıya olumsuz etkiler söz konusu oluyor. Sosyal ilişkilere ciddi zarar veriyor. Hem de duygu durum bozukluğuna ciddi anlamda tehdit oluşturuyor.
Dolayısıyla kumar dediğimiz şey aslında sadece ekonomik kayıp değildir. Zararı madde bağımlılığı kadar değil gibi gözüküyor ama yapılan araştırmalar bize çok net gösteriyor ki izlediği sistem, yaptığı yıkım aynı. Dolayısıyla kumar bağımlılığı konusunda madde bağımlılığı kadar tedirgin olmamız, hassasiyet göstermemiz lazım."
Uşak Yeşilay Danışmanlık Merkezi'ni (YEDAM) ziyaret eden Dinç, Şube Başkanı Feyza Güler ve kurum personeliyle bir araya geldi.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Dinç, Yeşilayın 104 yıldan beri bağımlılığa karşı büyük mücadele verdiğini söyledi.
Türkiye genelinde 120 şubeyle anaokulundan itibaren bütün yaş gruplarına yönelik önleme çalışmaları yaptıklarını anlatan Dinç, bağımlı kişiler için de 107 noktadaki Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'nde uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarıyla ücretsiz ve gizlilik esasına dayalı hizmet verdiklerini ifade etti.
Bu merkezlerde alkol, kumar, tütün, madde ve internetle ilişkili bağımlılıklar üzerine çalışmalar yaptıklarını aktaran Dinç, şöyle devam etti:
"Bu kadar kapsamlı hizmet veren dünyada başka bir model yok. Burada sunduğumuz hizmet esasında ülkemizin yüz akı olacak bir hizmettir. Herhangi bir şekilde bağımlı olan insanımız, kardeşimiz varsa hiç tereddüt etmeden, vakit geçirmeden merkezlerimize gelip destek alabilirler. Verdiğimiz hizmet ücretsiz bir hizmet. Hiçbir şekilde maddi bir beklentimiz yok. Yeter ki insanımız bağımsız olsun. Bu probleminden kurtulmuş olsun.
Aynı zamanda bu hizmeti veren arkadaşlarımız alanlarında uzmanlar. Bu konularla alakalı hususi eğitimler almış insanlar. Merkezlerimizde tamamen gizlilik esasına dayalı bir hizmet veriyoruz. Hiçbir şekilde tedavi sürecinde kayıt altına alma, onların karşısına çıkma gibi bir durum söz konusu olmaz."
- Kumar bağımlılığı başvurularında artış
Dinç, tüm dünyada bağımlılık çeşitlerinin arttığına dikkati çekerek, son zamanlarda Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'ne kumar bağımlılığı ile ilgili başvuranların sayısında da artış olduğunu ifade etti.
Kumarın çocuklar ve gençler arasında bir eğlence gibi gösterilmeye çalışıldığını vurgulayan Dinç, "Çocuklarımız bir oyun oynamak istiyor, kumarla ilgili bir reklam geliyor. Merak ediyor bakıyor, bir süre sonra ona kapılabiliyor. Ya da bir film seyretmek istiyor, çat diye reklam geliyor, oradan takılabiliyor." dedi.
Bağımlılık endüstrisinin kumarı bir kültür haline getirmeye çalıştığına işaret eden Dinç, "eğlencesine oynuyorum" yaklaşımıyla başlanan kumarın çok çabuk raydan çıkabildiği uyarısında bulundu.
Dinç, insanların kumarla ilgili hassasiyetinin madde bağımlılığı kadar yüksek olmadığına değinerek şunları kaydetti:
"Madde bağımlılığından çok korkuyorlar ama 'kumar o kadar problem değil' diyorlar. Hatta endüstri bunun adını değiştiriyor; 'şans oyunları' diyor, 'talih oyunları' diyor, başka başka şeyler diyor. Hepsi kumardır. Bu bir hastalık haline geldiğinde çok yıkıcı neticelere sebep oluyor. Hem psikolojik olarak yıpranma hem madde bağımlığındaki gibi vücuda, psikolojik yapıya, zihinsel yapıya olumsuz etkiler söz konusu oluyor. Sosyal ilişkilere ciddi zarar veriyor. Hem de duygu durum bozukluğuna ciddi anlamda tehdit oluşturuyor.
Dolayısıyla kumar dediğimiz şey aslında sadece ekonomik kayıp değildir. Zararı madde bağımlılığı kadar değil gibi gözüküyor ama yapılan araştırmalar bize çok net gösteriyor ki izlediği sistem, yaptığı yıkım aynı. Dolayısıyla kumar bağımlılığı konusunda madde bağımlılığı kadar tedirgin olmamız, hassasiyet göstermemiz lazım."