Uşak'ta düzenlenen "Türk Düğümlü Halılar Atlası" seminerinde, Tarih Profesörü Prof. Dr. Muhittin Tuş, halının tarihsel ve kültürel önemine dair kapsamlı bir sunum yaptı.
Tuş, Türk halılarının köklerinin çok eskiye dayandığını vurgulayarak, halının yalnızca bir süs eşyası değil, bir uygarlık ürünü olduğunu belirtti.
"TÜRK HALISI BİR UYGARLIK ÜRÜNÜDÜR"
Tuş, seminerdeki konuşmasında halının uzun yıllara dayanan bir birikimin ürünü olduğunu ifade etti: "Halı, medeniyetin, teknolojinin ve bilgi birikiminin bir ürünü. Onun dokuması, boyama teknikleri ve desenleri bu kültürün birer sembolüdür. Örneğin Pazırık Halısı, hem dokuma teknolojisi hem de kullanılan malzemeleriyle 2500 yıllık bir geçmişe sahiptir."
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜNÜN DERİN İZLERİ"
Tuş, Orta Asya’dan Mezopotamya’ya kadar uzanan Türk kültürünün etkisini ve gelişim süreçlerini anlattı. "Sümerlerin Orta Asya kökenli bir halk olduğunu ancak yine de Türk olarak tanımlanmadığını görüyoruz. Aynı şekilde Hititlerin Anadolu’ya göçü de bu tarihsel yolculuğun bir parçasıdır." diye ekledi.
"KEÇEDEN HALIYA UZANAN YOL"
Halıların gelişiminde keçenin önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Tuş, Orta Asya'nın sert iklim koşullarına uyum sağlamak için kullanılan keçenin, zamanla desenlerle zenginleştirilerek halıya evrildiğini anlattı. Bu süreç, Türk kültürünün derin izlerini taşır.
"İRAN HALISI DİYE BİR ŞEY YOKTUR"
Prof. Dr. Tuş, Türk halılarının kökenine ilişkin yanlış algılara da değindi: "İran halısı diye bir şey yoktur. İran'ın büyük bir kısmı tarih boyunca Türklerin hâkimiyetindeydi, bu halılar da Türkler tarafından dokundu. Avrupa’ya taşınan halılar, Türk halısının adını değiştirmemeli."
Prof. Dr. Tuş, Türk düğümlü halılarının Anadolu’nun kadim kültürünü yansıttığını ve bu kültürün devam ettirilmesi gerektiğini belirterek, "Bu gelenek, kökleri binlerce yıl öncesine dayanan bir medeniyetin parçasıdır. Bu değerli kültürü nasıl yaşatabileceğimizi düşünmeli ve buna yönelik adımlar atmalıyız." dedi.