Dünya nereye gidiyor
İnsanlar mutsuz, Kafalar karışık. Çünkü iyi ile kötü, zalimle mazlum, haklıyla haksız, büyük le küçük artık netleşmeli. Bir tarafta Ukrayna- Rusya Savaşı, bir tarafta İsrail'in önü alınmaz, insanlık dışı suçları, Suriye'deki karışıklıklar!
Savaşların bile bir kuralı vardır. Öncelikle sivillere dokunulmaz. Hele hele kadınlara ve çocuklara hiç dokunulmaz. Nükleer füzelerin kilometrelerce uzaktaki bir hedefi vurması neticesinde, kime isabet edeceği belli olmayan yıkımlar ve ölümler!
İnsanlar TV lerde haber seyretmekten korkar hale geldi. Her haberde sinirler geriliyor, insanların kimyaları bozuluyor. Çocuk ve kadın cinayetleri incir kabuğunu doldurmayacak sebeplerden kavgalar ve sonu ölüm veya cezaevi ile biten olumsuzluklar.
Hergün her kanalda çoğu kurgu olduğu düşünülen programlar, aile kavramları, büyük küçük arasındaki sevgiden saygıdan yoksun, kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmayan diziler, sosyal medya çılgınlıkları! Yapılan reklamlarla binlerce kişinin dolandırılıyor olması.
Evet bütün bunları gören, duyan, yaşayan insanlar, başlıkta belirttiğimiz soruyu kendilerine sormadan edemiyorlar. “Dünya nereye gidiyor”
Dünya hiçbir yere gitmiyor, devletler gidiyor, İnsanlar gidiyor. Dünyayı yaşanır kılacak olan da, yaşanmaz kılacak da insanlar ve devletlerdir. İnsanlar ve Devletleri yönetenlerin beyinlerine haklının değil, güçlünün haklı olduğu aşılanmaya çalışılıyor. Bugün tek eksikliğimiz sevgi.
Sevgi; tüm kötülüklerin ve yanlışların önüne geçecek tek reçete. Sevgi varlık nedenimiz.Sevgi olmasaydı Kainat olmazdı. Yaratan sevdiği için kainatı yarattı, sevmeseydi yaratmazdı. Varlık nedenimiz olan sevgiye dönmedikçe, onun değerini bilmedikçe, huzurumuzun olması mümkün değil.
Allah'ın sevip yarattığı her şeyi, biz de sevebilmeyi becerebilsek, “yaratılanı severiz yaratandan ötürü” diyebilsek, dünyayı daha mutlu ve huzurlu yaşanabilir kılabiliriz. O zaman da dünyanın yaşanmaya değer olduğunu bilir ve tüm endişelerimizden kurtuluruz.
Saygılarımla.
Salih ERGÜL