DEPREM VE KIRIK KALP SENDROMU
Hatay/Samandağ’a giderken kalbimizin heyecanı ve orada olanlar için belirsizlik bizleri çok yordu. 14 saatlik zorlu yolculuğun ardından yıkıntı şehre ulaştığımızda sadece sustuk. Gece yarısı bize verilen isimleri ve mahalleleri aradık durduk tüm karanlığa ve hengameye rağmen. Birine ilaç, birine mazot, birine bez, birine yiyecek verirken bunun yarısını al başkasına verirsiniz diyen kadim Anadolu insanlarıyla karşılaştık.
Uşak’ın cansiperane çalıştığı şehrin merkezi olduğu söylenen yerde, bir yanda kurtarma, bir yanda sevkiyat, bir yanda tarhana pişiren UŞAKLIM. Biz ise kendimize düşen sağlık işine yönelerek, orada ayakta kalan bir ilkokulun minnacık sandalyeleri ve faaliyet makasları olan anasınıfında, ANAOKULU SAĞLIK OCAĞI’nı kurduk, Balıkesir’den bir doktor arkadaş ve yetenekli sağlık personeliyle. Kurduğumuz günle ayrıldığımız belki de 36 saatlik zaman zarfında, 500’den fazla hasta baktık şehirde varlığı hiç bilinmediği halde.Çok insan gördük ama böylesine yaralı insan görmedik doktorluk hayatımızda.
Ayağı dizine kadar ıslak bir adam geldi. Başı ağrıyor ama uyumak da istemiyor dedi arkadaşı. Dizlerine kadar ıslak olunca ayağınızda kesi, yara vardır deyip çıkarttırmak istedim ayakkabılarını. Hayır dedi. Üç kez söyledim ama o bu dünyada değildi. Üç çocuğu ve karısı enkaz altında kalmış, ayakkabı, yara, ezik, kesi, kıyafet, yiyecek umurunda değildi. Kendimi orada fazla gördüm, sessizce döndüm ve ilacını verdim.
Hiçbir yara almadan kurtulduğunuz depremin strese yol açarak kalbinizi büyük bir tehlikeye attığını biliyor musunuz?
Yaşınız ilerlediyse, evinize hırsız girdiyse, astım kriziniz tuttuysa ya da bir topluluğa önemli bir şey açıklayacaksanız bu durum sizi ya da daha doğrusu kalbinizi ne denli etkileyebilir ki?
14 Şubat tam da Sevgililer Gününde kalp sağlığının ne kadar önemli olduğunu hissettirmek ve sadece aşkla değil, kalbinize dokunan her türlü stresle “Kırık Kalp Sendromu” ya da “Stres Kardiyomiyopatisi” olarak da isimlendirilen hastalığa zemin oluşturduğunu bilmenizi istedim. İskemik olmayan ani, geçici bir kardiyomiyopati şeklidir bu hastalık.
Tabiri caizse aşktan deliye dönen, kavuşamayınca aşk acısı bu, senin olayın psikolojik denilen kişilerde de bu hastalığa dikkat etmek gerekir.
İlk kez 1990 yılında Sato ve arkadaşları, böyle hastalarda Japonya'da ahtapot yakalamak için kullanılan vazoya benzeyen bir kalp görüntüsü ile karşılaşınca Tako-Tsubo ismini vermiştir. Sebepleri arasında beklenmedik birinin ölümü, deprem, önemli bir ameliyat, yoğun bakım ünitesinde kalma, bir anda fazla miktarda para kazanma veya kaybetme, evde kalma, komşu veya aile içi şiddet, ayrılık, boşanma, aldatılma veya terk edilme gibi sebeplerle 18-50 yaş grubundaki kadınlarda erkeklere göre daha fazla olmakla birlikte, özellikle menapoz sonrası kadınlarda Kırık Kalp Sendromu görülebilir. Aslında "travmatik bir hayatın vücuda imzasıdır" denilmesi de bu kadar stresin fark edilmeden kalbe verdiği zarardır.
Tam olarak sebebi bilinmese de kalbin; hani köpek gördüğümüzde kaç diyen stres hormonları vardır ya; onların seviyelerindeki dalgalanmalara verdiği tepkiye bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.
İlginç olarak yaz aylarında, pazartesi ve sabah saatlerinde bu hastalığa ait belirtilerin daha sık olduğu gözlemlenmiştir ki bu yine hormon artışına bağlanmaktadır. Bu hastalığı olan kişilerde ani başlayan bir göğüs ağrısı ortaya çıkar ve hasta adeta kalp krizi geçiriyormuş gibi görünür.
Kırık Kalp Sendromu kardiyolojiye yatış gerektirmesine rağmen, çoğu hasta 4-8 hafta içinde tamamen iyileşir. Ancak ileriki dönemde kalp yetmezliği görülme riski yüksek olduğundan, hastalar çok dikkatli değerlendirilmeli, uzman hekim kontrolünde olmalı ve tedavi buna göre yapılmalıdır.
Hayattaki tüm stresten kaçamayız ancak egzersiz, sağlıklı beslenme, yoga, yeterli uyuma ve destek programları gibi hastaların başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine yardımcı olabiliriz.
Bugünlerde deprem dolayısıyla öyle zor bir KALP SINAVINDAN geçiyoruz ki, depremde tahmin edemediğimiz acılar yaşayan canlarımızı televizyonda seyrederken, hiçbir şey yapamamanın verdiği çaresizlikle, onların yaşadıkları kadar olmasa da ikincil stres yaşıyoruz.
Üzüldüğümüz ve bunun farkına varmadığımız bu dehşet günlerinde, seven ve sevilen insanlara dikkatli olmaları gerektiğini belirtiyor ve TÜM MİLLETİME sabır ve baş sağlığı diliyorum.
O kadar düzgün bir yazı olmuş ki; bir solukta okudum.İçim yine bir hoş oldu.Allah böyle elim vakalarla bizi bir daha sınamasın.
Yüreğinize sağlık hocam..Canlarımız gitti peki bu travma nasıl atlatılacak ????
Çok güzel etkileyici yaralı bir konu. Ellerine sağlık
Kaleminize sağlık ????????
Koca yürekli ablam iyi ki varsın buradan gönüllü olarak oralara gittin yardım götürdün o kadar insana dokundum iyi ki varsın keşke bizimde elimizden duadan başka şeyler gelebilse ❤️????
Yüreğinize,emeklerinize,kaleminize sağlık sayın hocam