Biz ilkokuldayken pazar günleri yaptığımız en önemli 3 aktivite vardı:Birincisi canhıraş oyun oynamak( akşam ezanı eve gir uyarısıydı) ,ikincisi Tatlı-Sert ya da izin verilirse Dallas dizisini seyretmek ve üçüncüsü ve biraz da sevimsizi pazar günü mendilleri yıkamak. Fransızların mouchoir (muşuvar) dedikleri bizim 4 çocuğun okuldaki burnumuzu sildiğimiz tüm mendillerin yıkaması bizdeydi . Çocuk aklıyla büyük bir iş yapıyor olduğumuzu düşünsek gerek, hafızamızda çok afaki bir yük oluşturmuş olmalı ki bu yaşımda en önemli hatıra olarak görüyorum.
Allahtan ilkokuldaki birçok arkadaşımızın mendillerini yıkamıyorduk yoksa mahvolmuştuk zira göksümüklü birçok çocuk vardı burnunu mendille beraber kol, yaka etek heryere silen.
Ayrıca fakültede okurken hocamızın mikrofona doğru sümkürdüğü anı da hiç unutamam. Şu yaşımda mikrofonu görünce o ses aklıma gelir.
Sağlık açısından ne kadar zor ve bulaşıcılığı çok fazla olan birşeydi mendile silmek. Doktor olup muayene ettiğimiz kişilere sen nezlesin sen gripsin diye ayırım yapmamızda bu sümük içeriğine göre değişim gösterirdi aslında. Ateşi olan, burun tıkanıklığı ve koyu burun akıntısı olanlar nezle olup rinovirus gibi 200 değişik virusun sebep olduğu ve bu yüzden aşının yapılamadığı hafif atlatılan bir hastalıkken, grip ise influenza adı verilen ateşin yüksek, boğaz ağrısının sık olduğu ve virusun tüm vücuda hızla yayılmasıyla hem eklem- kas ağrısına hem de zatürre gibi ciddi komplikasyonlara sebep olan bir hastalıktır.
Ta ki koronaya kadar, biz bunları komsi-komsa(Fransızca); so-so (İngilizce);
şöyle- böyle ayırımını sağlık ocağında yapar, tedavisini verirdik.
Tabiri caizse korona çıktı doktorluk bozuldu. Tüm bildiklerimizi altüst eden gribal bir enfeksiyonla karşı karşıya kaldık. Kimimiz hafif, kimimiz çok ağır ödedik bedelini. Grip deyip geçtik ama o bizden geçmedi.
En önemsiz saydığımız şeyler başımıza en çok çorap ören şeyler oldu.
Griple ergenliği kıyaslarım bazen. Üstümüzden arınmaz grip, ergenlerde öyledir anne- babasından uzak kalmak isteyen ama arınmak bilmeyen kişilerdir. Grip vücuda bir girdi mi çıkmak bilmez, ergenlikte öyle ömür boyu sürecek sanırsın.....
Hapşırırsın, aksırırsın mikrobu herkese şöyleeeee bir serpersin ama nafile , ergenlikte de herkese saldırırsın, azarlarsın, dınlarsın ama senden çıkmaz o yapışmıştır. Bilmezsin aslında zamanı vardır herşeyin, bilmezsin vücudun onu sindirir ve olgunlaşır öyle kurtulursun. Ama birçok kişi yıllarca yakınır , gençliğimde bronşit oldum geçmedi diye; ergenlikte böyledir bazılarına fukara sümüğü gibi yapışır hiç gitmez, ömür billah ergen kalır. Sizleri tahmin ediyorum, ne grip olmak ne de ergen kalmak istersiniz. Ayağı yere basmak zordur, zannedersiniz ki dünyadaki dertler kişisel , sadece size varolmuş. Aslında 72 buçuk milletin derdini bireysel görmek de bir meziyettir ama yüktür . Tüm dertler keşke bir sümük gibi akıp gitse.
Bazen sümkürürsünüz ama nafile. Dedim ya grip de ergenlik te ömür boyu geçmeyecek sanılan ama zamansal şeylerdir.
Merak etmeyin zaman öyle bir şey ki herşeyin ilacı. Bir bakmışsınız ne göksümük kalmış ne de ayağınızı yerden kesen ergenlik.
Sevgiyle kalın, ama ömür boyu ergenlikte kalmayın.....
Gripsiz günlere...
Sevgi, saygı hürmetle anıyoruz...
Gençleri anlayabilmek için mutlaka bu yazıyı okumak gerek hocam teşekkür ederim
Çok güzel yazmışsınız hocam elinize sağlık.