Üzerlik bilir misiniz??
Bayram ve anneannemin evi deyince üzerlik gelir aklıma. Kokusu, bayram sabahı olduğunu hatırlatırdı.
Ömür geçti, bahar geçti, yaz geçti diye dertlenmek yerine hep güzel şeyler hatırlarım ben..
Hayatımdaki iyi ve başarılı şeyleri, ayrıca enerjimi buna borçluyum. Mesleğim gereği o kadar çok insan tanıdım ki, gözünden ne olduğunu, ne düşündüğünü,
ne diyeceğini bilirim desem, abartmış olmam sanırım.
Azıcık narsistlik vardır hepimizde. Ancak azı karar çoğu zarar dediğimiz türden.
Gurur duyduğum çok şey yapsam da; narsist ruhumuza gem vurmayı becerebilen bir yapım vardır, çok şükür.
Bebek doğduğu andan itibaren etrafıyla bağlantı kuramadığı ilk aylarında gerçek bir narsisizm durumu içindedir.
Yani Narcissus gibi sadece kendisini görür. Mitolojide Narcissus, nehirdeki yansımasını görüp kimseyi sevmediği kadar, sever kendisini. Narcissus ne su içebilir, ne de yemek yiyebilir; günden güne erir ve kendini seyrederek ömrünü tüketir.
Nesnel düşünce ağırlık kazandıkça narsizm ikinci boyuta geçer. İnsan hayatta kalabilmesi, yani çimentosunu iyi karabilmesi için, narsizme -muhakkak- ihtiyaç duyar. Ama makul ölçüde olmayan narsizm, kişinin akıl sağlığı için hiç te iyi olmaz, hatta patolojik boyuta evrilebilir.
"Narsisizmin çok özel bir şekli vardır ki; Mısır firavunları ve diktatörler ile Sezar gibi çok güçlü kişilerde bulunan türüdür. Bu insanlar adeta nefes alıp yürüyen yeryüzü tanrıları gibidirler kendi gözlerinde" der yayınlar....
Başkalarını umursamadan en önde, en gözde ve tek olma çabasında olan türü, artık patolojik boyuta geçen narsist kişilik bozukluğudur. Diğer insanlar, kendi amaçlarına uygunsa vardır; yoksa kimseye tahammül edemezler.
Bilimsel araştırmalarda;"Kişinin kendi bedensel ve zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık, ileri seviyede kişisel yeterlilik, güç, prestij ve kendini üstün görme ile zihinsel olarak meşgul olup bu durumun kendisine ve başkalarına verdiği yıkıcı hasarı görememesidir. " denir ki toplumun %1 kadarında görüldüğü bildirilmiştir.
Ben Tıp Fakültesinden mezun olup da şaşkın ördek gibi dolandığımız günlerde, hocalarımız bize acildeki hastalarla ilgili hep uyarsa da; ayılan- bayılan, kalbini tutup gelen herkesi kalp krizi geçiren sanırdık. Bir süre sonra baktık ki bunların çoğunluğu, evinde anlatamadığını 'durun size gösteririm' diyerek, konu-komşu eş-dost bilimum ahaliyle beraber, acilde kendini dinletmek isteyen, belki de çoğunluğu narsist kişilik bozukluğu olanlardı.
Narsizim, patolojik boyuttaysa vay halinize! Siyasetçiyi doğrulardan, bürokratı koltuğundan, adamı evinden, dostu kendinden eder. Bu atasözü değil,naçizane benim tespitim.
Bayram dileğim; Siz siz olun; nazardan, hastalıktan, bilimum kötülüklerden koruduğuna inandığımız üzerlik tohumlarını şöyle çatlatarak tüttürün. Bu bayramda, sizleri tüm nazarlardan ve narsizmden uzak tutsun.
Sevgilerimle, neşe dolu bayramlar diliyorum .
Allah iyi insanlarla karşılaştırsın